28 Mart 2014 Cuma

KELİMELER

tüm kelimeleri ruhumun
İpek Yolu'na düştü şimdi
gayriresmi bir geçit yaparlar ardından
ki düğümlüdür hepsi
ve biri var ki
yüz görümlüğüdür yalnızlığımın

sevdadır
aşktır
ve çok değerli bir yalnızlıktır burda kelimeler
ve
ansızın kesilen bir organıdır ruhumuzun
ve soğuk kış gecelerinde
kaz tüyü bir yorganıdır korkularımızın
dişlerimiz kanarken
düşlerimiz ısınır

bir Karadeniz yaylasında
sisli bir akşam üstüdür
kurda fırsat
kuzuya tuzaktır
ve
ne söylersen söyle
ne kadar da uzaktır
ayağı hiç taşa değmeyen birine

ve deli bir baldır
dünyaya sataşan
bir delikanlının dilinde

kuymaktır
usulca sevdiğine sokulmaktır kelimeler
ve anlamaktır
hiç anlatılmayanı

soğuk bir sudur Erciyes'te
ısınsak biraz
ferahlatır hemen
ve serpilir yüreğimize

ve sıcaktır
uzaktan da sarılabilmeyi icad edenlerin mahareti bu
yoksa gözün gördüğünde
söze ne hacet

bir kelime
bir ülkedir bazen
ve
eşsiz bir sığınaktır kelimeler
bir bir bozar her oyunu
ve tutar elini

bazen de
paslı bir bıçaktır
lime lime doğrar sesini
korkaktır, hayındır, alçaktır
belli eder yerini

hep
sis gerekmez aslında
güneşli bir günde de
tuzaktır kelimeler
sevgilinin gözlerinde

bütün gerçeklerinden alır seni
apaçık ve çırılçıplaktır

ve korkaktır kimi zaman
güçlünün karşısında
alır şeklini girdiği her kabın
sessiz harflerle
ve başka hiç bir şeye değmeden yazılır

ve sonra
büyük bir kaygıdır
bırakmaz peşini
Cudi'nin eteklerinde keser yolunu
Silopi'nin Habur'a bakan tarafında
kaçak bir çayın
demlenmesini bekler kelimeler

ülkemde de
bir karakalem çalışmasıdır
iki nehir arasında
ve bir genç kız tarafından
cama yazılmıştır kelimeler
ve alnımızdadır
bilmem kaç yüzyıldır

........

sisli bir kış günü de olsa
tertemiz bir havadır
iyi bir dosttan gelirse
iyi gelir her şeye
ama her şeye..

taşa yazılı bir pusuladır bozkırın ortasında
ne yana gitsek
gösterir hep aydınlık tarafı
ve yüklüdür de vebali omuzlarımızda
üstte mavi gök basana dek

bir ölüm emridir
ki
mahir bir kumandanın dudaklarından dökülürken
ayağa kaldırır bütün bir ülkeyi
ve
çok büyük harflerle yazılır

ve ilahî olandır en güzeli
bir mağarada da yakalar
içi aydınlık olan eli
ve yepyeni bir çağ
uzatır boynunu
kayalıkların arasından

ne kadar kaçarsan kaç
demirde tavdır
ve çok zor bir sınavdır
yaşarken söylenmiş tüm kelimeler
yalnız dil ile ikrar yetmez
kalp ile de tasdik gerekir

ve dostların sessizliğine çarpınca sesi
bütün anlamını yitirebilir
bir kelime
               birden
ademoğlunun
diyemediğinde
mavi kelebekler
en ağır cümlesini kurar yeryüzünün
üst
üste
yığılmış
kelimelerle
ve bir kaç kere düğümlenmiş kelimelerle

ve
boğazımızdadır da artık
en söylenmesi gereken yerde
en söylenesi zamanda
söylenememiş,
kursağımızda kalmış kelimeler..

--muratusta--
Mart'14 / Silopi

27 Mart 2014 Perşembe

TAŞ VE ÇOCUK


























Çocuktuk bilemezdik
dizimiz kan içinde
taşlı yollardan
koşarak geçtik...

şimdi büyüdüm
biliyorum
ayağıma takılan taşların
altında büyüdüm
biliyorum

küçükken bir taşa takılsa
bir çocuk
ya da bir taş düşse
ayağına
bir çocuğun...

o çocuk
o taşın
altında
büyür...

--muratusta--
Mart'14/Silopi

11 Mart 2014 Salı

KIZ KULESİ



KIZ KULESİ
İşte karşımda Kız Kulesi
eski günlerdeki gibi
yol gösterir yine
umudunu sırtlayıp
yola çıkanlara

yalnız taşla değil
düşle örülüdür
yıkılsa da her defasında
yeniden ayağa kalkmakla  övünür
Aman Allah'ım!
Yalnızlık,
      bu kadar mı güzel görünür!


-muratusta-

Haziran'13 / İstanbul
www.ustadantarihenotlar.blogspot. com

7 Mart 2014 Cuma

İSTİAP HADDİ

Bir anlamı yoksa artık yaşamanın
Kurduğun hayalleri kurutup saklamalı
Ve koymalı güneş görmeyen bir yere
Ardından sırtını geçmişe
Üzerinden silindir gibi geçmişe
                                     yaslamalı
İyi yapılan işlere
Hak edişlere
Gündüze geceye
Ve akşam ezanı okunmadan
                              tabi ölmeden
eve dönüşlere yaslanmalı
Ama havasız da bırakmamalı
Sakladığın yerde hava alsa da
                  bozulmaz hayallerin
Hava bozmaz
Yalnız
         bir söz bozar
Tutup iter
Bir  uçuruma seni

Gördüğü rüyalara ise ne yapmalı insan
bilmiyorum
Kaç rüya istiflenebilir üst üste
bilmiyorum
Rüyaları hayallerle mi
Yoksa gerçeklerle mi harmanlamalı
bilmiyorum
İstiap haddi ne kadardır ruhun
bilmiyorum

ruh bedenden uzakta kalırsa
nemlenirmiş
biliyorum onu

öğrendim artık

--murat usta - -
Aralık'13/ Silopi