30 Ağustos 2013 Cuma

ÇAĞRI

Çıksa bir akşam üzeri 
                               gelse biri
bakmadan bu dağınık halimize
                                         girse içeri

bağdaş kurup otursa,
toplasa başına, toparlasa bizi
hal hatır sorsa,
ahdi hatırlatsa sonra
dile getirse
      verdiğimiz o ilk sözü

o demeden
            biz anlasak
bitirmeden daha sözünü
                     özünü tamamlasak


ne zaman üşür,
ne zaman düşünür insan
                       bunları öğretse bize
Aşk?
Aşk ağırdır! 
Girmese hiç o konuya
öğretebilirse
yaşamayı öğretse
                 insanca yaşamayı
bir de gülmeyi,
ve gülümsemeyi
                  öğretse kadere

Ben'i bıraksa, 
                         bıraktırsa!
Biz'i alsa yanına,
ve kibrimizi sürse savaşa
ve ona
             ölmeyi emretse!


Ve içimizdeki ses
                           dile gelse!
bize yeniden  
             sevmeyi emretse!

-- Murat Usta--
30.08.2013 Eryaman

28 Ağustos 2013 Çarşamba

GEÇTİ

Geçermiş
Öyle söylüyorlar
Bir bildikleri var gibi...

............

Bir şey diyeyim mi?

Bence bilmiyorlar
Kimse bilmiyor
Sen, 
        ben, 
                   o

Bilmiyoruz
Bilmiyor hiç kimse
Onlar da
          başkalarından duydular
                                             belli ki

...........

Çok erken değildi 
            bir akşam üzeriydi

Severken,
Beklerken,
Güneşli güzel günleri

Sevip geçti
Gelip geçti
Delip geçti
Yere serip....
                    geçti

İçimdeki saadeti
İçimdeki susanı,
                       konuşanı...
Nazım'ın dediği 
                   o "ikinci insanı"
Silip geçti
Si...
 ………………..

Neyse geçti!

-- murat usta--

28.08.2013 Eryaman

BİN MUHTEŞEM YALNIZLIK

Yalnızım
Yalnızlığım
bu kalabalıklar içinde
bir başıma kalakalmışlığım
Üç tarafımı kaplamışlığı,
hayat kırıklıklarımın

Ve çepe çevre sarılmışlığım
Sarılıp sarılıp ayrılmışlarına armağan olsun yurdumun

Yağmursuz havada,
yaz ortasında ıslanmışlığım
bende kalsın…

Şairliğim
Şiirlerim
Sözlerim de
Güzel gözlü kızlarına
Kızlarına armağan olsun yurdumun

Bir kadına adanmışlığıysa ömrümün
Bende kalsın…

Sabah erken kalkmışlığım
Eve ekmek alıp
            erken gelmişliğim de kadınlarına…
Kadınlarına armağan olsun yurdumun

Yalnız,
Ağlamışlığı anamın
Bende kalsın...

Diplomalı,
Fiyakalı,
Ve bin bir sertifikalı yalnızlığım
Tüm yalnızlığına armağan olsun yurdumun

Yalnızlığım,
Türk yalnızlığına armağan olsun!
Varlığım Türk varlığına
Ve kardeşliğim
           bütün dünyaya!

--murat usta--



Ağustos'13/Eryaman 

23 Ağustos 2013 Cuma

KÜTÜK

Ya bir gün
"kalbi" ile "aklı" arasında kalmış,
sıkışmış
Sıkışıp kalmış
bir zihnin
ve iki gözün
körkütük sevdiğin iki gözün
karşısında duran,
sel önünden kaçırılmış
kütük gibi duran
kımıldamayan,
o mantıklı seçenek,
o mantıklı insan
sen olursan!

Yok, yok,
olma sakın!
.........
Olmamalısın!
..............
"her ölüm erken ölümdür" biliriz;
ama bu gerçekten ölümdür!
böyle ölürsek, siliniriz...

Yaşamak güzel şey...
Mümkünse mantıksız olsun!

--Murat Usta--
24.08.2013 Eryaman




ONARIM BEDELİ

Kırmadım kimsenin kalbini
bilinçsizce
buna eminim

kırdıysam
bilerek ve isteyerek kırmışımdır;
ki onarabilmek için
önce kırmak gerekir bazen!

--Murat Usta--

22.08.2013 Eryaman

CÜMLE KAPISI

Göze gelen
Gönle giren
Ve gözden düşüp
Kırılıp yere serilen...

Çıkmadığı için yuvasından
zamanında,
uçmayı unutan,
ıskalayan...

Beklemiş,
bekletilmiş,
tüm kelimelerimi içip,
büyük bir cümle açıyorum sana!

---Murat Usta--

23.08.2013 Eryaman

19 Ağustos 2013 Pazartesi

HÜRREM-SÜLEYMAN-MUSTAFA

ısrarla
tenbihlenmişti ona
başını hep öne eğmesi
ve bakmaması yüzüne
koynuna atıldığı padişahın

o dinlemedi
kaldırdı başını
çekti kuzeyden getirdiği
ailesinden miras tek silahını

ve aşarak
bakışlarındaki kapıkullarını padişahın
çekinmeden
o yüzdeki her daim sefere hazır yeniçerilerden

baktı gözlerine
tanrının
yeryüzündeki gölgesinin

ve bütün kuralları
yeniden belirlendi
yedi iklim dört köşenin
sarayın, sultanın ve saltanatın

..............................

Süleyman
onuncu Osmanlı padişahı
Sultan Mehmet Han oğlu
Sultan Beyazıt Han oğlu
Sultan Selim Han oğlu
Sultan Süleyman

hükmediyordu dünyaya
hâkimiydi üç kıtanın
ve krallara taç giydiren sultanıydı cihanın

bunca unvan arasında
hatrı sayılmazdı ama
babasıydı
gözlerini kızıl elmaya dikmiş
küçük Mustafa'nın

ve şimdi
yüzyıllardır kaldırılamayan
insanın insana kulluğunun, köleliğinin
o da tadına varıyordu gözlerinde
kor tenli
kızıl saçlı
Rutenyalı bir kölenin

......................................

Hürrem
kurduğu hayalleri
devrin en güçlü surlarına asılı kalan küçük kız
Hürrem
esir pazarlarından saraya sürgün

acımamalıydı
ilk o öğretildi
yaşatmak için oğullarını,
öldürmeliydi
ki nizamı alemin devamı
ve bekası için devletin
vacipti
katli kardeşin
kuralı buydu
köle olarak girdiği
bu görkemli sarayın

ve
o da uydu
bütün kurallara
         
kim çıktıysa yoluna
bilerek ya da bilmeden
bir bir aldı canını
                  hiç düşünmeden

önce hükümdarın sırdaşı
çocukluk arkadaşı
o kudretli sadrazamın,
Pargalı İbrahim'in

ve ardından
veliahtını aldı tahtın

ve kızılelmaya giden son gemi
limanda kaldı
duvarlar bile bilirken her şeyi
ne sultan ayaldı
                             ne süleyman!

ve gözlerdeki feri
saraydaki en güzel yeri aldı

......................................

Mustafa
Mahidevran'dan olma oğlu
Sultan Süleyman’ın

o da
ayırmadan daha
kılıcını kınından
ve bakınmadan etrafına
uzattı
sakallarını
ve sonra çekti tuğrasını
                      kendi fermanına

derler ki
işte böyle kayıp da
düştü
sultanın gözünden

bir Acem halısı üstüne

                   ......

Şehzadenin isyanı
bir ferman bir kağıt
sonra yine koptu fırtına
ne Cihangir kaldı
                         ne Beyazıt
bırakıp da gittiler
bir başına Süleyman'ı

Mustafa'nın ölümü
Cihangir'in
ve dahi Beyazıt'ın ölümü
Sultan'a
o ilk öğüdü
hatırlatma biçimiydi belki de kaderin

"ey oğul
mağrur olma ki;
              engelleri aşasın!
ve insanı yaşat ki;
                   devlet yaşasın!"

--Bir Tarih Öğretmeni--
Ağustos'13/Ankara


17 Ağustos 2013 Cumartesi

NERDEYİZ

Nasıl bir yerdeyiz ki
Çıksa gelse
Yol gösterse biri

Gözyaşı ve kan
Doldu taştı her yanı dünyanın
Adım başı
Ağlayan bir Müslüman

Mısırda 120 kişi can verdi
Bugün biz daha uyanmadan
Suriye'de daha fazladır belki
Irak'ta da bir o kadar insan
Allah’ın her günü çıkıyor insanlığından

Kimi göğe yükseliyor.
Yanına alıyor yaradan
Kimi her günü cehennem belleyip
Öleceği günü bekliyor
Arınıp bütün umutlarından

Neyle sarıyoruz kanayan yanlarımızı
Ya da neyle sarmalıyız artık
Sargı bezi, tentürdiyot, oksijenli su
Ve bilumum insani yardım malzemesi
Yetmiyor, bu çok açık!

...........

Sahi nasıl geldik biz bu hale
Bunca insanı nasıl uyuttular
Dedelerimiz bize
Fatih'i Yavuz'u
Köroğlunu boşuna mı okuttular

Nasıl bir sessizlik ki bu
Yoksa bu sefer
Önce Musayı mı vurdular

.........

Libya?
Libyada sahi kaç kişi öldü
Kaç Müslüman hançerledi birbirini bugün
Ne de çabuk unutmuşuz
Yok, yok!
Başka açıklaması yok bunun
Belli ki kabul edilmiyor yıllardır duamız

Sorumlu kim bütün bu olanlardan
Varmıyor dilim
Varmıyor ama
Yüz cevirdi galiba Yaradan!
Bu okumayan
Okuduğunu anlamayan Müslümanlardan

--usta--

28.07.2013- 17.08.2013 Eryaman

Masal Hırsızı

Ya çıkar da biri
benim dizelerimle
sevmeye kalkarsa seni

...............
?????????
...............

Yok yok!
Kimse öyle sevemez seni
Düğümlenir, tıkanır boğazına
Söyleyemez ki!

Söylese de;
ellerinle boğarsın onu, ellerinle!
O güzelim, ince, uzun,
o masal hırsızı ellerinle...
Değil mi?

--usta--

17.08.2013 Eryaman



5 Ağustos 2013 Pazartesi

AYRIŞMA

Üçe ayrılıyor ülkem üçe
Yazarlar
Düşünürler
Ve "susup ölürler"

Sustukça sen, ben
Sustukça hepimiz
Yazarlar, düşünürler de
susup ölürler...


05.08.2013 Eryaman

3 Ağustos 2013 Cumartesi

BAĞLILIK

Sizi koruyan
baglılığınızdır sevdiklerinize

Ve korur yine
onların da
her kazada sarılması size


--murat usta--
03.08.2013 Eryaman